26 Ağustos 2012 Pazar

Cep Telefonları Sahiplerini Tanıyacak

Sahiplerini tanıyacak

Yüz tanıma özelliği olan cep telefonu sayısının hızla arttığı bildirildi.

ABI teknoloji araştırma şirketinin raporundan derlenen bilgilere göre, bu yıl akıllı cep telefonlarının yüzde 25'inde yüz tanıma teknolojisi olacak ve bu sayı hızla artacak. Rapora göre, son 5 yılda akıllı cep telefonu ve tabletlerin sayısı yılda 600 milyondan fazla artıyor.

Söz konusu teknoloji henüz resmi olarak Android'in Ice Cream Sandwich ve Jelly Bean sürümlerinde bulunmakla birlikte, bu amaca yönelik bağımız yazılımları uygulama pazarlarından indirmek de mümkün.

Raporda önümüzdeki yıllarda hem daha çok işletim sisteminin hem de cihazın bu teknolojiye sahip olacağı belirtildi.

Yüz tanıma teknolojisi
Yüz tanıma teknolojisi 1960'lı yıllarda Woody Bledsoe, Helen Chan Wolf ve Charles Bisson tarafından geliştirildi.

Işık etkisi veya mimikler bazen teknolojinin kullanılmasında sıkıntı yaratsa da bu teknoloji, hem düşük enerjiyle çalışabilen kameraların kalitesinin yükselmesi hem de karmaşık algoritmayı işleyebilecek güçlü işlemciler sayesinde mobil cihazlarda da yaygınlık kazanmaya başladı.

Hala önemli eksiklikleri bulunan bu teknolojinin gelişmesi ile birlikte, çalındığı zaman bir işe yarayamayacağı için mobil cihaz hırsızlıklarının da sona ereceği düşünülüyor.


17 Ağustos 2012 Cuma

Veri saklama aracı usb ya da harddisk değil, DNA!

Bilim insanları 53 bin kelime, 11 resim ve bir bilgisayar programından oluşan bir kitabın içeriğini DNA üzerine kodlamayı başardı.

 Bütün bir kitabı DNA’ya kodladılar

Harvard Tıp Fakültesi’nden Profesör George Church liderliğindeki üç kişilik ekip, Science dergisinde yayımlanan makalede 5.25 megabitlik içeriğin bugüne kadar yapılan en büyük kodlamadan 600 kat daha büyük olduğunu belirtti. Böylece genetik materyal üzerine ilk kez bu kadar büyük miktarda veri yapay olarak depolanmış oldu.

Bu boyutta bir veriyi DNA’ya kodlamanın birkaç gün sürdüğünü söyleyen Dr. Sriram Kosuri, “Elbette arşiv amaçlı saklama için bu uzun bir süre ancak durum zamanla düzeliyor” dedi. Dahası kodlanan verinin bu kadar büyük olmasına rağmen, kodlar çözülürken yapılan hata oranının ihmal edilebilecek kadar küçük olduğu ifade edildi.

Uzmanlar DNA kodlamanın maliyetinin hızla düşeceğini, önümüzdeki 5 ile 10 yıl arasında verileri DNA’dan saklamanın bugünkü dijital araçlara kıyasla çok daha düşük olacağını belirtti.

1 GRAMI 100 MİLYAR DVD'YE BEDEL
Bir gram DNA üzerine 455 milyar gigabyte veri kodlanabiliyor. Bu da 100 milyar DVD’deki veriden daha fazlası demek. DNA'nın bu kadar küçük alanda bu kadar büyük veriler taşıyabilmesi üç boyutlu olmasından kaynaklanıyor.

Daha önce atom gibi cansız varlıklar üzerine de veri depolamaya çalışan bilim insanları, bu parçacıklar iki boyutlu olduğu için beklediklerini alamamıştı.

BİNLERCE YIL DAYANABİLİR
DNA geleneksel dijital veri depolama sistemlerine göre birçok avantaja sahip. Kolayca kopyalanabiliyor, ideal olmayan koşullarda saklansa bile binlerce yıl sonra yeniden okunabiliyor. Kaset ya da DVD gibi hızla modası geçen teknolojilerin aksine, DNA üzerine kod yazılması ve okunması insanlık var oldukça devam edecek bir gerçek.

Dahası böylece insanlar dev bir kütüphaneyi hiçbir zorluk çekmeden hücrelerinde taşıyabilecek. Tırnak ucu kadarlık yere dünyadaki bütün dillerin sözlükleri saklanabilecek.


Kaynak : Guardian, www.hurrriyet.com.tr

3 Ağustos 2012 Cuma

Evde Elektrik Elde Etme Yöntemleri

                        evde-eletrik-elde-etme-yontemleri

Günümüzde enerji ihtiyacının giderek artış göstermesi ve bu ihtiyacı karşılayan enerjinin pahalılık oranı insanları alternatif enerji kaynaklarına yöneltmektedir. Faturalarda görmek istemediğimiz meblağlar her yeni faturada daha yüksek boyutlara ulaşmakta ve elektrik enerjisinde ki bu pahalılık ailelere sıkıntılı dönemler yaşatmaktadır. Ancak alternatif enerji kaynakları doğru bir şekilde kullanıldığında insanların ucuz elektrik enerjisi elde etmesini sağlamaktadır. Ucuz enerji içinse birtakım evde elektik elde yöntemleri bulunmaktadır.

Evde elektrik elde yöntemleri nelerdir?

Evde elektrik elde yöntemleri olarak karşımıza çıkan yöntemler, rüzgar türbinleri ve güneş panelleridir. Rüzgar türbinleri gerekli aşamalar yerine getirilerek kurulduğunda insanların gereksinim duyduğu enerji ihtiyacını yüksek oranda karşılamaktadır. Rüzgar türbini sistemlerinin kurulum aşmasında dikkat edilmesi gereken ilk koşula bakacak olursak sistemin kurulacağı bölgenin rüzgar verimliliği açısından yeterli bir alan olması gerekmektedir. Yine sistem içerisinde yer alan rüzgar pervanelerinin büyüklükleri de sistemin daha yüksek oranda elektrik enerjisi üretmesi açısından önemli bir konumdadır. Diğer yandan güneş paneli sistemleri deelektrik enerjisi üretilmesi açısından önemli bir alternatif enerji kaynağıdır. Bu sistemleri oluşturan parçaların başında paneller gelmektedir. Paneller içerisinde yer alan güneş hücreleri, güneşten gelen ışı ve ısıyı soğurarak doğrudan elektrik enerjisine dönüştürmektedir. Ortalama 6 – 30 panel yer alan bir sistem normal bir ailenin elektrik enerjisi ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilmektedir.
Eğer siz de kendi elektriğinizi kendiniz üretmek ve pahalı enerji kullanımından kurtulmak istiyorsanız, alternatif enerji kaynaklarını yakından incelemenizi tavsiye ediyoruz. Bu şekilde ucuz elektrik üretimi gerçekleştirebilir ve bu sayede faturalarınızda yüksek meblağlarla karşılaşmaktan kurtulabilirsiniz.
Mansur İşçel